Etkinlik Günlüğümüzü http://sesiber-etkinlikgnl.blogspot.com üzerinden açtım sevgili arkadaşlar. Blog şu an genele kapalı. Katılımda bulunmayı teyit eden tüm arkadaşlardan mail adreslerini istiyorum. Sekiz arkadaşım maillerini yollayıp resmen katılım yaptılar. Ben blogda yaptığım iki eli paylaştım. Katılımda bulunacak olan herkesin yazı yollama yetkisi var. Aşamaları, izlenimlerimizi bizzat kendi blogumuzla paylaşabileceğiz. Etkinlik bitiminde blogu genele açacağım. Bu güzel işleyişi tüm izleyenlerimiz görecek.
Hepimize kolay gelsin diyorum...
Sevgiler.
Follow my blog with bloglovin´
İkincide ahşap boncuklar, kendi imalatım püsküller ve ortadaki polimer kil (fimo) çiçekli parçayı kullandım. Bu parçanın içinde kare kare parçalardan oluşan kapı boncuğumun bir parçası var. Onu fimoyla kapladım. Üzerini çiçeklerle süsledim. Kalın akrilik olduğu için pişerken sorun yaşamadım. Bu parçaları daha önce ve sonra da çok çalışmamda kullandım.
Diğer takı ve aksesuar tasarımlarımı Takı Kulübü'nde görebilirsiniz...
En çok 15-20 dk. nızı alan pratik bir çalışma. İhtiyacınız varsa deneyin derim.
http://fizy.com/yKyVbj44bZBY
Lorena Mckennit- Mystics Dream
http://fizy.com/yaw6o9v-1UUW
Hayko Cepkin - Melekler
http://fizy.com/y9SYSgg80-@y
Metallica- Nothing Else Matters
http://fizy.com/wjjYeKzbB@@
Sarah Brightman- Harem
Üzülerek söylüyorum ki; artık ümidim kalmadı. Çok ta normal görmüyorum bu durumu. Bu ülkenin tüm kafası çalışan, mücadeleci, olumlu düşünen çok sevilen insanlarının başına neden hep benzer olaylar geliyor. Nasıl oluyor da koca helikopter kaç gündür bulunamıyor? Aklıma geldikçe gözyaşlarımı tutamıyorum. O kadar sevilen bir insan ki adaylığını koyduğu ilden, bağımsız seçilebiliyor. O kadar seveninin duaları onunla ve yanındakilerle olsun diliyorum. Sabah biraz seçim anketlerine bakıp, bugünün Cuma olduğu aklıma geldi ve TRT 1' i açtım. Cemalnur Hoca'yı dinlemek için. Açtığımda bir şiir okunuyordu. Muhsin Yazıcıoğlu' nun şiiriymiş. Kendisi için yazılmış gibiydi. Gözyaşlarımı tutamadım. Arkasından Cemalnur Hocam' ın güzel anlatımıyla sarhoş oldum. Ardından adını bilemediğim Azeri bir sanatçının müthiş sesiyle yorumladığı Ayrılık' tan tekrar gözyaşı moduna geçtim. Allah yakınlarına kolaylık versin, böyle beklemek çok zor. Eşi ve kızı da arama çalışmalarına katılmış. Allah'ım yaşıyorlarsa onlara güç ver. İnanmak istiyorum. Hayırlısını diliyorum:..
http://emeklilikhobileri-nakis.blogspot.com/
http://hulyayilmaz.blogspot.com/
Çok güzel yemek tarifleri ve fotoğrafları da var ikinci blogunda.
Fakat biraraya gelince o kadar sağlam duruyorlar ki, inanamazsınız...
Ben pek tv izlemem, birileri açmışsa dinlerim. Genelde ya bilgisayar başındayımdır ya da elimde bir işim vardır çünkü. Bu müzik te dinlerken dikkatimi çekti. Daha ne reklamı olduğunu bilmeden sadece müziği bana dünyaya kötü birşeyler oluyor, diye düşündürdü. Islık sesi bile bu düşüncemi değiştirmedi. Sözün büyüsüne zaten inanırım da sesin büyüsüne, düşündürebildiklerine bir kez daha inandım.
Buraya yazana kadar da ne reklamı olduğunu bilmiyordum. Isıtma sistemleri üreten bir firmanın reklamıymış.
Sloganı da güzel.
Kuşları keçeden çalıştım. Ayakları elimle burduğum siyah ipten yaptım. Beyaz puantiyeli kurdelaya kırmızı pullar yapıştırdım. Asıldığı yerdeki fiyonkun üzerinde iki beyaz, bir kırmızı gül var. Fotoğrafta belli olmamış.
Malla'cım mimlemiş beni. Olmazsa olmaz 9 şey... konusunda.
Aslında çok genel bir konu. Nerede olacak bu 9 şey? Ben ev içinde olanları yazdım. Dışarı çıkarken değişir.
Dokuza indirgemek çok zor oldu ama bazılarını öne alacağım.
1. Tüm kozmetik çantam (şampuan,duş jeli,cilt temizleyicilerim, nemlendiricilerim, deodorant, parfüm,diş fırçam en önemlileri) ve temiz el-ayak-banyo havluları. Bunları tek tek ayırırsam 99 olur:)
2. Eşofmanlarım ve terliklerim. Terliksiz yere basamam.
3. Laptopum, fotoğraf makinam ve usb kablom.
4. Çay, kahve, kafein içeren birşeyler, maden suyu ve atıştırmalıklar veee çikolata.
5. Her an aklıma gelenleri çizmek, yazmak için kağıt-kalem.
6. Hobi malzeme kutularım. (Odam demiyorum neyse ki)
7. Vermidon, apranax gibi ağrı kesiciler ve termoforum (Çok sık başım, karnım ağrır)
8. Temiz yedek çamaşırlar, günlük ped.
9. Saçı hemencecik topuz yapan şıkıdım tokalar.
Evde rahatça yayılmanın dokuz temel vazgeçilmezi benim için bunlar...
Ben de İnci ve Tasarım Mekanını mimliyorum. (Hep unuturum bu mimleme işini, yine sonradan ekledim)
Henüz kesinleşmemiş listemizi de ekliyorum. Mart sonuna kadar katılımdan ayrılmak ya da katılmak isteyenleri ekleyip-çıkarabilirim.
- 3prenses
- dshandmade
- bilun şen
- beyaz mendil
- nrhnmrl
- begonvilli ev sakinleri
- mineal-ilayef
- saniye
- dün bugün
- ayça
- gece
- yelda
- semyıl
- fiamma
- nur
- adadenizi
- demetgun
- nalana
- örgüdelisi
- boncukhanım
- kapkaracamdankelebek
- kondor
- esinsel
- nazesen
- selmatozan
- sakagun
- dilevser
- sesiber
- ozmelanj
Listeyi ekleme-çıkarma oldukça sık sık güncelleyeceğim. Listeye dahil olmak istediğini belirttiği halde ismi olmayan varsa tekrar yazsın, atlamış olabilirim.
Son katılım 31.Mart.2009 Salı
Şimdiden yapmaya başlayan arkadaşlar olmuş:) Onlar için kumaş ölçülerini şimdiden veriyorum. Dikiş payı da içinde 25x30 cm. olacak şekilde çalışabilirsiniz.
Cumartesi akşamı Troya'nın İstanbul'daki son gösterisini izlemek üzere İstanbul'daydık.
Çok neşeli ve kalabalık bir grupla gittik. Kısa yolculuğumuz da, gösteri de harika geçti.
İzlerken bir an rüyadayım sandım. Bu dünyadan o derecede soyutlandım. Kostümlerde, müzikte ve dansta çok marjinal sentezler yapmış Mustafa Erdoğan. Fakat hiç rahatsız edici olmamış. En ilgimi çeken deniz dalgası şeklindeki kızlar, savaşan iskeletler, dev adamlar ve havada seyircilerin üzerinde uçuşan adamlar, horon oynayan Amazonlar ve kılıçlardan kıvılcım çıkan savaş sahneleriydi. Finalde çıkan Truva Atı büyüleyiciydi. Düğün ve cenaze bölümleri de harikaydı. Düğün sırasında dans eden esmer, pembe dansöz kostümlü kıza hepimiz bayıldık. Yılan gibi denir ya, yılan gibiydi gerçekten, sahnede suda yüzer gibi kayarakve çok estetik dansediyordu. Işık oyunlarıyla dekorun aniden değişmesi, sahnenin güzel kullanımı müthiş detaylar vardı. Kostümler başlı başına sanat eseriydi. Bu kostümlerin ve dansçıların sahnedeki yerlerinin belirlenmesinin bile büyük emek ve gözlem gerektiren detaylar olduğunu izlerken birkez daha anladım. Çok profesyonel bir gösteriydi.Candan Erçetin, Beyaz, Yavuz Bingöl de oradaydı.
Gösteri sırasında flaşlı fotoğraf makinası ve kayıt cihazı kullanmak yasaktı. Gösterinin sonunda çekebildiğim kısa görüntüleri paylaşıyorum sizinle. İstanbul sonrası Mısır'a, oradan da Mayıs ve Haziran aylarında Aspendos'a gidiyorlarmış. İmkanı olanlar mutlaka izlesin derim.
Daha detaylı bilgiyi Troya Dans sitesinden öğrenebilirsiniz. Özellikle "rakamlarla Troya" bölümü çok ilginç.
Ölmeden önce yapılması gerekenler listesine ekledim.
Beğendiğiniz ulaşılabilir tasarımlara ulaşmamızı sağlayan yeni adresler ve yeni tasarımlar buldum
Birazdan odama kapanıp zaten dağınık olan ortamı talan edeceğim. Çok pis çalışıyorum. Birşey yaparken fikrim geliyor, başka şeye atlıyorum. Kızıyorum bu halime. Birini bitir, kafanı topla diğerine başla. Yok daldan doruktan türlü iş, karışık bir kafa. Darmadağın, savaş alanı gibi bir oda.
Yarın İstanbul'a gideceğim. Yola giderken ne olur ne olmaz diye evi hep derli toplu bırakırım. Bu akşam yarımları tamamlayıp, odayı toplamak istiyorum.
Mutlu bir haftasonu dilerim...
Bu çoraplardan oğlum küçükken çok giydi. Geçen yıl onun bu tür çorapları hala sevdiğini sanan halası kendine alırken ona da bunları almıştı. En fazla 3 kez giydi, sonra birden büyüdü. Herşeyi giymemeye, odadaki oyuncakları, ayıcıkları vs... gözönünden kaldırmaya, sokakta oynamamaya başladı. Ergenius oldu evlatçım. Hala da boru gibi iğrenç bir ses ve hükmedemediği sakar el ve ayaklarıyla, aklından önce büyüyen bedeniyle barışmaya çalışıyor.
Biryerde okumuştum, 13-15 yaş arası çocuğunuz her dediğinize "evet" diyorsa bir sorun var demektir, yazıyordu. Bunu okuyunca rahatladım. Çünkü bizimki hemen herşeye ya off, puff, hayır diyor, ya hiçbirşey demiyor, ya da tamam deyip sallıyor. Ne zaman çileden çıkıp sinirlensem o yazı aklıma geliyor; kendi kendime "herşey yolunda, sakin ol" deyip telkin veriyorum.
Sadede geleyim. Çoraplara Ada'ya yaptığım çoraptan at için çorap ararken el koymuştum. Malzeme kutumda duruyorlardı. Dün gece yine birkaç iğne yastığı yaptım. O arada gözüme takıldılar ve ortaya bunlar çıktı. Elyafın içine lavanta da doldurdum. Gerçekten kokuyor bu çoraplar. Fakat lavanta kokuyor. İğne yastığı olarak ta kullanılabilir, lavanta kesesi olarak ta...
Ben de
Bilun
Sergun
Bayan Baykuşu mimliyorum.
İşte yaptım Bilgeee:)
10 yıllık digitürk abonesiyiz, yani ilk başladığı günden beri... Geçen yıldan beri yazlık-kışlık olmak üzere, altışar aylık dönemlerde iki ayrı ev kullanma durumunda olunca diğer eve uydu bağlattık. İlk önceleri hiç sevmedim, kumandası bile tuhaf geldi. Doğru dürüst bir kanal yok, digitürkteki belgesel kanalları yok, yok vs... Sonrasında hani şu uydular yenilendi, ayarlar tekrar yapıldı falan. Biraz daha ısındık kendisine. Bu arada diğer eve geçerken digitürkü arayıp sadece anten taktırarak, aynı decoderı evden eve taşıyabilir miyiz ya da 6 ay dondurabilir miyiz, diye sorduk. Olmazmış. Biz de digitürkü kapattırmadık, kullanmadığımız 6 ayı da tıkır tıkır ödedik.
Yaklaşık 2-3 aydır yayın kalitesinde düşüş var. Rüzgarda, karda, yağmurda normal tel antenler gibi kanallar gidiyor, bazen bir hafta gelmiyor, vs... Sonuçta memnun kalmayıp kapatmak istedik. Benim üzerime 3 ayrı aboneliğim var. İki ana hat, birisi oda aboneliği. Üçünü de kapattırmak istediğimi belirten bir mail attım. İki gün sonra telefonla geri dönüp, sebep sorup, teyit etmemi istediler, ettim. Pazar günü arayıp, indirim yapacaklarını söylediler. Kesin kararlı olduğumuzu söyledik. Yarım saat sonra tekrar aradılar, teklifi yinelediler. Biz de kapatma isteğimizi yineledik. Daha önce de aynı şeyleri kardeşim, eşimin kardeşi ve teyzemler de yaşamıştı. Onlar şimdi indirimli izliyorlar, teyzemler lig tv.yi bedava izliyor... Kapatmak istiyoruz deyince yarı yarıya indirim yapıyorlar. Anahat 15, oda 5 lira olacak şekilde.
Şimdi benim merak ettiğim bu indirim sizi kurtarıyorsa neden bunca insanı bu kadar zaman yoldunuz ve yolmaya devam ediyorsunuz? Aklınızda olsun kapattırmak istemiyorsanız da, kapatacağım diye arayın, indirimi kazanın, diyorum. Digitürk biz Türkler' e özel pazarlık sistemiyle çalışıyor, bilginize...